Öncelikle belirtmeliyim ki 5 te devre 10 da biter tarzında bir maç olmasından gerçekten çekiniyordum. Her ne kadar Galatasaray Avrupa'da farklı bir futbol ortaya koyuyor olsa da son dönemdeki uyumsuzluklar ve forvetsizlik beni oldukça korkutuyordu. Özellikle defans blokunun bu tür bir maçı kaldırıp kaldıramayacağını merak ediyordum. Caner'in hatasından kaynaklanan (sonrasında çıkarılma kararı bana göre kesinlikle doğruydu ve harektelerinden ötürü mutlaka ceza alması gerektiğini düşünüyorum) duran toptan yediğimiz gol ve ilk yarıda ortaya koyamadığımız kollektif futbol ikinci yarının daha da zor geçeceğini düşündürmüştü ki Keita bir anda kendine geldi ve durum lehimize değişti. Arda yapılması gereken herşeyi yaptı ancak orta sahadaki iklimiz Sarp ve Topal bir türlü oyuna dahil olamıyorlar ve belki de Ayhan'ı daha önce kullanmak mantıklı olabilirdi. Ancak 3-4 haftadır bir Elano izliyorum ki bence kendine gelmiş ve çok daha iyi işler yapacak gibi görünüyor. Güzel bir sonuç oldu ve umarım bu sonuç bize turu getirecek. Bütün ümitlerim ve dualarım bu yönde.
Ancak yine yayıncı kuruluşa dokundurmadan edemeyeceğim çünkü Erman Toroğlu'nu hiç özlemediğimi dün akşam hatırladım. Bu kadar negatif bu kadar keskin olmanın ne alemi var. Keita için söylemediklerini bırakmadılar ve Galatasaray için. Bu Galatasaray çekememezliği bitmeyecek ama Galatasaray yavaş yavaş bu kıskançları bitirecek. Kapak olsun hepinize....
Not : Şu an tek düşündüğüm önümüzdeki persembe maçı inanın BJK ye 5-0 kaybetsek bile umurumda olmayacak çğnkü halen telafisi olan bir 3 puan. Madrid maçının telafisi yok ne yazık ki. Keşke mümkün olsa da yedeklerle çıksak BJK maçına...
19 Şubat 2010 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder